Bazılarının dediği gibi "dinsiz bilim ve de bilimsiz din olmaz" iddiası söz konusu olabilir mi? Birazdan detaylı bir şekilde düşüncelerimi sizinle paylaşacağım, lakin tek bir kelime ile bir cevap vermem gerekseydi kesinlikle bu kelime şu olurdu; "saçmalık"
Din Ve Bilimin İlgilendiği Konular
Din-bilim ilişkisine gelmeden önce ilgilendikleri konu ve alanları incelemek daha doğru olur
Dinler iddiaları gereği Tanrı'nın kendi diliyle veya dolaylı yoldan kendi isteklerini, yasalarını ve de bilgilendirmelerini bildirdiklerini söylerler. Dinler en basit tanımı ile varoluş, evren ve insan hakkında ; doğum ve doğum öncesi, yaşam ve yaşam boyunca; ölüm ve ölüm sonrası hakkında kesin bilgiler vadederler. Bazı dinlerde bu bilgiler nesil nesile aktarılırken, bazı dinlerde ise bu bilgiler peygamberler veyahut kitaplar ile insanlara tebliğ edilir. Ve bu peygamberler kendilerinin kutsal olduklarını kanıtlamak için mucizeler yani doğaüstü olaylar sergilerler. Dinler bu kaynaklara ve olaylara iman edilmesi söyleyip, edilmesi veya edilmemesi durumlarında insanları mükafatlandırma veya azap çektirme gibi olayların olacağını dile getirirler. Bu ödüllendirme veyahut cezalandırma gibi olayların olduğu yerlere cennet ve cehennem denir; ve bu yerler ahiret inancı denilen mekanda olur. Ahiret, insanın ölümünden sonra ruhunun yeniden farklı bir mekan veya boyutda dirilmesidir.
Bilim ise fiziksel olaylar ile ilgilenir. Madde, parçacık, uzay, atom, atom altı, organizma, hücre vb. başlıklar ile ilgilenir. Bilimde deney ve gözlem vardır dolayısıyla test edilmeye açıktır. Deneyler sonucu oluşan bilgiler ile eskiden doğru olan bilgiler çürütülebilir. Yani bilimde her bilgi çürütülene dek doğrudur. Bilim sistematik, nesnel ve tutarlıdır.
ABD Ulusal Bilimler Akademisi, "Bilim, doğal dünyayı bilmenin bir yoludur. Doğal dünyayı doğal nedenler yoluyla açıklamakla sınırlıdır. Bilim, doğaüstü hakkında hiçbir şey söyleyemez. Tanrı'nın var olup olmadığı, bilimin tarafsız kal- dığı bir meseledir." Açıklamasını yapmıştır. Haliyle bilimin mucizeler karşısında verebileceği tatmin edici bir cevabın olmadığı açıktır. Bilim, bir mucize iddiasına cevap olarak yalnızca doğa yasalarını ihlal etmenin imkânsızlığını ve bahsi geçen mucizelerin gerçekten gerçekleşebilme ihtimalinin yüzdesel bir izahını beyan etmekle yetinebilir. Mucize, tanımı gereği doğa yasalarının, mantığın ve istatistiğin ötesindedir; çünkü inançlılara göre mucize dediğimiz şeyler; doğa yasalarını ve bütün kuralları belirleyen bir varlık tarafından bizzat gerçekleştirilmektedirler. Hâliyle Tanrı için "aşılamaz" hiçbir şey yoktur. Bazıları "dini bilgilere ve olaylara gerçek olduğu için inanılmaz, inanıldığı için gerçek olur" düşüncesindedir.
İbn Meymun'un da dediği gibi:
"Dünyanın yaratılmış olduğunu kabul eder etmez tüm mucizeler mümkün hâle geldiğinden, Yasa (Vahiy) da mümkün bir hal alır ve bu konuda öne sürebileceğimiz her sorun çözüme kavuşur."
Yukarıda kısaca neler olduklarını ve neler ile ilgilendiklerini açıkladık. şimdi de farklılıklarına veyahut var ise benzerliklerine bakalım.
Din Ve Bilim Arasındaki Ana Farklılıklar
Din metafiziksel olaylar, varlıklar ve bilgiler barındırırken, bilim ise aksine fiziksel olgu ve varlıklar ile ilgilenir.
Din test edilemezdir, kendince doğrudur ve iman edilmelidir, bilim ise test edilmeye açıktır, nesneldir ve deneyseldir.
Din ve bilim farklı konular ile ilgilenir ve farklı şeylerdir. Birbirini desteklemez veya çürütmezdir. Bu iki büyük farklılık bile din ve bilimin konuları gereği farklı şeyler olduğunu gayet iyi açıklamıştır umarım.
Daha sonra ki yazılarımda görüşmek üzere, mutlu ve huzurlu kalın:)
Yorumlar
Yorum Gönder